İmkanım oldukça yeni yerler keşfetmeyi seviyorum. Özellikle bu keşifler eğer yurt dışında olursa daha da keyifli oluyor. Çünkü alışık olmadığın bambaşka bir düzen, kültür, hayat… Oradaki hayatın cahili olmak gerçekten hoşuma gidiyor ve olup bitenleri gözlemlemek, sohbet etmek, fotoğraf ile ölümsüzleştirmek en büyük zevklerimden biri sanırım.
Bu yılın Mayıs ayında Balkan ülkelerini gezmiştik. Oraya gidince çok fazla zorlanmamıştım ama bu seferki durağımız olan Mısır’da bir hayli zorlandığımı söyleyebilirim. Yaklaşık 10 gün süren bir geziyi geride bıraktık ve 2 yazı serisi ile karşınızdayım. Şimdilik bu serinin ilkini okuyorsun, iyi okumalar!
1. Gün
Uçaktan indikten sonra öncelikle Vize almak için koca bir hengâmenin arasına daldık. İlk kazığımızı da orada yemiş olduk. Kahire için kapıda vize almamız gerekiyordu. Çok kalabalık olduğundan ne olduğunu anlamadık bile. Boş olan bir yere geçip işlemlere başlamak istedik. Görevliye sorduğumuzda bankadan olursa 25$ ama eğer burada yaparsan 30$ dolar dedi. Biz de yapacak bir şey yok deyip aldık. Ama aldıktan sonra fark ettik ki diğer yerlerde yazan şey “only 25$”. Güzel bir başlangıç yapmış olduk :)
Havalimanından çıktıktan sonra ise otele gitmek için taksi ararken birkaç kişi sürekli fiyat söylemeye çalıştı ama fiyatlar çok yükseklerdi. İlk kazığımızı yedikten sonra direkt pazarlık ile istediğimiz rakama gidebildik. Belki de bu şekilde de dolandırıldık ama en azından pazarlık ile istediğimiz fiyata gitmiş olduk :)
Gece otele neredeyse 3 gibi gelmiş olduk ve gelmemizle uyumamız bir oldu. Sabah ise kahvaltımızı yapıp Şarm El-Şeyh’in güzel bir plajına gittik. O kadar güzeldi ki girerek birkaç balık türünü sürüler halinde görme fırsatı gördük. Eşimin de dediği gibi adeta akvaryumun içinde gibiydik.
Otele geri dönüp hazırlandıktan sonra ise şehir merkezine ve Farsha cafe’ye gidip o Işık’ların aydınlatmasını izleyemenin keyfini yaşadık. Gerçekten mutlaka yapılması gereken şeylerden biri. Burada oturacağınız konumu iyi seçmenizde fayda var :)
Otele döndükten sonra burada güzel bir yöresel danslara denk geldik. Mısırda olduğumuzu daha da fazla anlamaya çalışıyoruz.
2. Gün
Bugün Kızıldeniz’de tüplü dalış yapmak için erkenden güne başladık. Normalde tur ile gezmeyi çok sevmiyoruz ama bu tarz aktiviteleri tur ile yapmak hem daha iyi hem de daha uygun oluyor. O yüzden bugün, gün boyunca Kızıldeniz’de olacağız ve birkaç durakta durup birkaç aktivite yapacağız.
İlk durak dalış noktası. Bu durağa gelmeden önce eğitmenlerden kısa bir eğitim aldık. Bu eğitim sayesinde suyun altında yapmamız gerekenleri ve su altındaki birkaç iletişimi görmüş olduk. Böylelikle su altında kolay ve rahat bir şekilde dalış yapabildik. Kendimizi resmen akvaryum içerisinde gibi hissettik ve birçok balıkları görmüş olduk. Bambaşka bir dünya gibi…
İkinci durağımızda snorkel ile yüzme zamanıydı ama biz yemek ile meşgul olunca burayı kaçırmış olduk. Tur ile gitmenin kötülüğü bu bence. Bundan dolayı tur ile gezmeyi sevmiyorum.
Üçüncü durağımızda White Island’ta durup kısmen yüzme ve adaya yüzüş/yürüyüş yaptık. Çok verimli olduğunu söyleyemem. Tek söylemem gereken şeyin suyun berraklığı olabilir.
3. Gün
Bugün başlangıçtan yüzme yapmak için güzel bir sahil keşfettik. Burada suyun altından yüzüp balıklarla izleme fırsatı bulduk. Eğer daha fazla vaktimiz olsaydı kesinlikle her gün buraya gelip yüzerdik. Burada birtakım su altı çekimleri yaptık.
Tekrardan otele dönüp ATV safarisi ve bedevi gecesi için hazırlık yaptık. Daha önce ATV’yi Kapadokya’da sürmeyi istiyordum ama orada at safarisini tercih etmiştik. Kısmet bugüneymiş. Çölde ATV’de drift ve hız yapmak gerçekten çok eğlenceliydi. Keşke daha az kişi olsaydık ve istediğimiz gibi sürebilseydik. Onun haricinde on numara aktiviteydi. ATV sürüşü bittikten sonra bedevi gecesine katıldık ve hiç memnun kalmadık. Çünkü bedevi gecesinde Samba dansının ne işi var?
Bugünkü planı bitirip günü batırmadan önce otelimizin yakınında güzel bir bedevi temalı mekan keşfetmiştik. Burada nargile ve birşeyler içerek sohbet ettik. Fiyatların uygun olması, mekanın atmosferi ve çalışan abilerin güzelliği gibi bir çok etken bizi çok etkiledi. Aynı mekanın Türkiye’de olmasını da çok istedik.
4. Gün
Bugün Şarm El-Şeyh’deki son günümüz. Buradan ayrılmadan önce Dahab yakınlarındaki bir kanyon’a (Colored Canyon) gitmeye karar verdik. Ama biraz umduğumuz gibi olmadı. Dahab’tan çok daha uzaktaymış ve planladığımız yere gidemedik. Orada yakın bulunan kanyonumsu tarzı bir yere gidip görmüş olduk, sadece görmüş olduk 😄.
Sonrasında Kahire’ye gitmek için otobüs terminaline geçtik. Yaklaşık 9 saati yolda geçirdik. Çok güzel manzaralar gördük. Büyük ihtimal gitmek istediğimiz kanyonun bir ucunu da görmüş olabiliriz. Gün sonunda Kahire’ye ulaşmış olduk.
Turist olduğumuzdan dolayı her farklı bir şehire girişimizde polisler bizi çok fazla beklettiriyor ve sadece bekliyoruz. Her şehir değiştirdiğimiz de aynı işlemler tekrar ediyor. Bu yüzden çok fazla zaman kaybettik ve yorulmamızdaki en büyük etkenlerden biridi.
5. Gün
Gece tuttuğumuz otele varmış olduk ama görsellerde gördüğümüz ve denildiği gibi odaları olmayan bir oteldi. O yüzden ilk dakikadan aksilik ile başladık. Rezervasyonu iptal edip yakınlardaki bir otelde boş olan bir oteli tuttuk.
Sabah kahvaltıyı otelin terasında piramit manzarasıyla yaptık. Merdivenlerden çıkarken piramti görünce büyüklüğü karşısında şok olduk. Muhteşem bir manzara eşliğinde kahvaltımızı yapıp güne başlamak için hazırlandık.
Bugün normalde piramitler ve sonrasında müze gezisi planlıyorduk ama piramitlerde çok fazla vakit geçirdik. Çünkü aksi taktirde piramitleri asla bitiremezdik. Deve ve at safarisi ile piramitler çevresinde gezip piramitleri panaromik ve birçok şekilde görmüş olduk.
Sokaklar gerçekten çok kirli ve hayvan pislikleri vardı, kokusunu siz tahmin edebilirsiniz. Trafik kuralları yok gibi ve çok karışık bir trafik vardı. Buna hala alışamadık, karşıdan karşıya geçmek bile çok zor… Neyse akşam yemek yemek için Tree Trunk diye bir mekana geldik. Otantik ve yemekleri güzel olan bir mekandı. Çok aç olduğumuz için porsiyonları küçüktür diye düşünerek çok fazla sipariş verdik. Hepsini bitiremedik bile. Fiyatlar ise bi o kadar ucuzdu. 4 kişi 1.400₺ gibi bir fiyat ödedik. Hemen sonrasında bir nargilemiz olmazsa olmazdı tabii 😄
Mısır gezimizin ilk 5 günü böyleydi. Sonraki 5 günü ise bir sonraki yazıda değinip Mısır gezisini noktalayacağım. Eğer ilginizi çekerse iki yazıyı da ayna anda okumak daha ilgi çekici olacaktır.